Bu tarihi hiç unutmuyorum: 1 Haziran 2011. Annemin canım
kenarına koyduğu örtü aşağıya düştü, inip almak da bana. Depoların bulunduğu
yere düşen örtüyü alırken birkaç yavru kedi gördüm. Süt, yemek ve su getirmek
için eve çıktım. Aşağı inip getirdiklerimi bırakırken yavruların hepsi kaçtı
ama bir tanesi durmuş öylece korkuyla bekliyordu. Yüzüne baktığında anlamadım
neden kaçmadığını, gözleri yoktu çünkü. Önce ne yapacağımı şaşırdım, annem ve o
sırada bizde olan arkadaşıma bağırmaya başladım. Bulduğum kağıt çantanın içine
koyup veterinere götürdüm. Bir yandan ağlıyor bir yandan da onu nasıl bulduğumu
anlatmaya çalışıyordum. Düzelmez dedi kadın, gözlerini enfeksiyondan kaybetmiş
dedi. Bu iyi veteriner değil dedim aldım minnoşu başka veterinere, o da
aynısını söyledi ama bence ikisi de işinde iyi değildi, o yüzden başka bir
veterinere daha gittim. Ondan da aynı cevabı aldım L Ayrıca gözleri görmediği için
beslenememiş, zayıf kalmış hatta annesi boğulmaya çalışmıştı.
Dışarı bırakırsam 2 günden fazla yaşayamayacağını bildiğim
için aldım minnoşu eve götürdüm annemin tepkisinden korka korka.
Ama nereden bilebilirdim ki bütün aileyi kendine aşık
edeceğini…
İşte Fırfır'ın evdeki ilk günü... Evet adı Fırfır, o an yanımda olan arkadaşımdır ismi annesi :)